Vatanımın dağlarında Kahpe pusu kuranları İlk gençlik çağlarında Mehmetçiği vuranları Unutanın kulakların
Yıllar yılı durmaksızın Bize kurşun sıkanları Ayırtına varmaksızın Bir de yüze çıkanları Unutanın kulakların
Faydasın umduğunda Yılan olup akanları Fırsatını bulduğunda Akrep gibi sokanları Unutanın kulakların
Kaçakçılık deryasında Kudurup da azanları Açılımlar furyasında Yol kapatıp kazanları Unutanın kulakların
Hani devlet diye diye Yeri göğü yıkanları Nimetine siye siye Kamu malı yakanları Unutanın kulakların
Güya bizi rakip görüp Katle yemin yazanları Bir çemkirip iki ürüp Huzurumuz bozanları Unutanın kulakların
Mehmet Ali ÇAĞLAR Nusaybin / 2014
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Haklısın gerçekten ben de şu an Iğdır Aralıktayım ve hemen hemen aynı durum buradada hüküm sürüyor mümkün müdür ceza yazmak su parası almak...... Ben Unutanın Kulakların...........ı anlamaya çalışmıştım ama zannedersem anladım teşekkürler kolay gelsin
Sevgili üstadım; Ben şuanda bu bölgede görev yapıyorum. Neredeyse insanın bile kaçağı iş yapıyor burada. Burada faturalı mal almak enayiliğin daniskası görülüyor. Yani vergilendirilmiş kazanç maalesef yok denecek kadar az. Şu Suriye'de ki olaylardan dolayı bölgeye gelen mülteciler de işin tuzu biberi olmuş durumda. Günlüğü 5 TL ye 10 TL insan çalışır mı? Ama çalışıyorlar, çalıştırılıyorlar. Böyle ucuz iş gücü varken kim sigortalı işçi çalıştırır ki? Elektrik bedava (kaçak), su öyle kısacası her şeyin kısayolu kullanılıyor. Size bir şey anlatayım; benim babam çiftçi,traktörü var. O traktörle tarladan diğer tarlaya giderken yaklaşık 2 Km karayolunu kullanıyor. Baba mı durduran trafik polisleri her türlü kontrolü yapıyor ve traktörün sol arka sinyal lambasının yapmadığını tespit ederek ceza yazıyor. Ama aynı görevliler burada bırak sinyalin yanıp yanmaması koca kamyonun arkasında 1 tane ampul yok ve o kamyon şehirler arasında yük taşıyor ve bir Allah'ın kulu ne görüyor ne soruyor. Yani öyle bir durum hasıl olmuş ki ağlamışlar meme, sızlamışlar meme, hoplamışlar meme meme meme... Üstadım, inanın klimasız ev hatta oda yok. Ve de yazın soğuk, kışın sıcak çalışır, yetmez halı altı elektrikli battaniyeler devreye girer. Elektrikli ısıtıcılar, elektrikli yemek pişiriciler tercih edilir buralarda. Çünkü elektrik bedavadır. Aylık 3-5 TL. elektrik faturası öder. Onu bile öderken zoruna gider insanların. Açılım işine gelince, inanın üstadım nereye açılıyoruz bilen varsa bana da anlatsın. Burada hava kararınca çok acil durumlar dışında sokağa çıkmayız, araçlarımız silahlı güvenlik ekipleri nezaretinde belirli gün ve saatlerde bölgede gezebilir, karayollarımız kazılmak suretiyle ulaşıma kapatılır, şehir merkezlerinde sokak başları kazılarak sözde özerk bölgeler oluşturulur, kamu kurum ve kuruluşları istisnasız her gün taşlanır, koskocaman İpekyolu'nda araçlar durdurulur sözde asayiş uygulamaları yapılır.... Velhasıl üstadım, durum bu dur. Hakkımız da hayırlısı neyse o olsun demek işin kolay tarafı ama görünen köyde kılavuz istemez. Umarım ben yanılıyorumdur. Fazla uzatıp başınızı ağrıttığımın farkındayım, kusura bakmayın. Beğeni ve güzel yorumunuz için teşekkür ediyori, saygıylarımı sunuyorum. Selamlar...
Haklısın gerçekten ben de şu an Iğdır Aralıktayım ve hemen hemen aynı durum buradada hüküm sürüyor mümkün müdür ceza yazmak su parası almak...... Ben Unutanın Kulakların...........ı anlamaya çalışmıştım ama zannedersem anladım teşekkürler kolay gelsin
Sevgili üstadım; Ben şuanda bu bölgede görev yapıyorum. Neredeyse insanın bile kaçağı iş yapıyor burada. Burada faturalı mal almak enayiliğin daniskası görülüyor. Yani vergilendirilmiş kazanç maalesef yok denecek kadar az. Şu Suriye'de ki olaylardan dolayı bölgeye gelen mülteciler de işin tuzu biberi olmuş durumda. Günlüğü 5 TL ye 10 TL insan çalışır mı? Ama çalışıyorlar, çalıştırılıyorlar. Böyle ucuz iş gücü varken kim sigortalı işçi çalıştırır ki? Elektrik bedava (kaçak), su öyle kısacası her şeyin kısayolu kullanılıyor. Size bir şey anlatayım; benim babam çiftçi,traktörü var. O traktörle tarladan diğer tarlaya giderken yaklaşık 2 Km karayolunu kullanıyor. Baba mı durduran trafik polisleri her türlü kontrolü yapıyor ve traktörün sol arka sinyal lambasının yapmadığını tespit ederek ceza yazıyor. Ama aynı görevliler burada bırak sinyalin yanıp yanmaması koca kamyonun arkasında 1 tane ampul yok ve o kamyon şehirler arasında yük taşıyor ve bir Allah'ın kulu ne görüyor ne soruyor. Yani öyle bir durum hasıl olmuş ki ağlamışlar meme, sızlamışlar meme, hoplamışlar meme meme meme... Üstadım, inanın klimasız ev hatta oda yok. Ve de yazın soğuk, kışın sıcak çalışır, yetmez halı altı elektrikli battaniyeler devreye girer. Elektrikli ısıtıcılar, elektrikli yemek pişiriciler tercih edilir buralarda. Çünkü elektrik bedavadır. Aylık 3-5 TL. elektrik faturası öder. Onu bile öderken zoruna gider insanların. Açılım işine gelince, inanın üstadım nereye açılıyoruz bilen varsa bana da anlatsın. Burada hava kararınca çok acil durumlar dışında sokağa çıkmayız, araçlarımız silahlı güvenlik ekipleri nezaretinde belirli gün ve saatlerde bölgede gezebilir, karayollarımız kazılmak suretiyle ulaşıma kapatılır, şehir merkezlerinde sokak başları kazılarak sözde özerk bölgeler oluşturulur, kamu kurum ve kuruluşları istisnasız her gün taşlanır, koskocaman İpekyolu'nda araçlar durdurulur sözde asayiş uygulamaları yapılır.... Velhasıl üstadım, durum bu dur. Hakkımız da hayırlısı neyse o olsun demek işin kolay tarafı ama görünen köyde kılavuz istemez. Umarım ben yanılıyorumdur. Fazla uzatıp başınızı ağrıttığımın farkındayım, kusura bakmayın. Beğeni ve güzel yorumunuz için teşekkür ediyori, saygıylarımı sunuyorum. Selamlar...
Beğeni ve yorumunuz için teşekkür ediyorum. Şahsınızda tüm kadın okurlardan özür dilemek adına şiirimden o kelimeyi çıkardım. Saygı ve selamlarımla, esen kalın...
Beğeni ve yorumunuz için teşekkür ediyorum. Şahsınızda tüm kadın okurlardan özür dilemek adına şiirimden o kelimeyi çıkardım. Saygı ve selamlarımla, esen kalın...
Yerinde eleştiriniz için teşekkür ediyorum. Yok öyle demek istemedim, aslında ben şunu kastettim demenin de manası yok. Siz ve H. Çiğdem hanımefendilerin hassasiyeti üzerine, şiirimden o kelimeyi çıkardım. Saygı ve selamlarımla, esen kalın...
Yerinde eleştiriniz için teşekkür ediyorum. Yok öyle demek istemedim, aslında ben şunu kastettim demenin de manası yok. Siz ve H. Çiğdem hanımefendilerin hassasiyeti üzerine, şiirimden o kelimeyi çıkardım. Saygı ve selamlarımla, esen kalın...
Mevlam hidayet eylesin dost ortalık karıştı Hak ile batılı ayırmak şu zamanda çok zor olsa gerek söylersen insanlık küser söylemezsen Hak küser Elaman ya HZ MEHDİM GEL YETİŞ
Aynen öyle ustam; "söylersen insanlık küser söylemezsen Hak küsmekte." Sevgili ustama ne kadar teşekkür etsem yine de azdır. İnanın sizin beğeni ve yorumunuz benim için çok önemli. Size tekrar teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum...
Aynen öyle ustam; "söylersen insanlık küser söylemezsen Hak küsmekte." Sevgili ustama ne kadar teşekkür etsem yine de azdır. İnanın sizin beğeni ve yorumunuz benim için çok önemli. Size tekrar teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.