Sayın Abim yıllar önce acizane yazmış olduğum bir makalemi hatırlattınız.makaleden bir prağrafı aşağıya asıyorum.bu güzel şiir içinde sizi kutluyorum.
bildiğiniz gibi çağımız bilgi ve bilgisayar çağından, sevgi, barış ve hoşgörü çağına geçiş aşamasındadır. Bizler bunlara ne kadar uzak görünsekte düşünecek olursak tarihte biz bu çağları yaşamış, yaşatmış ve Dünya’ya bu konuda çok güzel dersler vermiş bir milletin ahvadıyız. Hatırlayın Yunus’ları, Mevlana’ları, Hacıbektaşi’leri, Akşemseddin’leri, Ahmed Yesevi’leri. Biz bu ecdadımızı hiç bir zaman unutmadık, biz onların fikirleri ile, zikirleri ile küçük yaşlarda tanıştık. Yaradılanı severiz Yaradan’dan ötürü diyen, Yunus’ların, ne olursan ol yine gel diyen, Mevlana’ların, Dostun yeri gönüllerdir, gönüller kurmaya geldik, diyen Ahmed Yesevi’lerin, gönüllerde kurmuş oldukları saltanatı unutmadık. Bilgi ve sevgi toplumu olmamamız hususunda hiç bir engel olmadığı gibi, bizler bu konuda diğer milletlere tarihte örnek olmuş ve bu davranışı ile de kurmuş olduğu medeniyetlerin tarihte çok uzun ömürlü ve geniş bir coğrafyada hayat sürdürmüş olduklarını biliyoruz ve tüm insanlık bilmektedir.

Sayğılarımla.

...Bismillahtan sonra sevgi ve hoşgörü çok şeyin anahtarıdır

...sevgi gönülleri birbirine yakınlaştırır

...saygılar