0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
816
Okunma

Soma’da
Katledilmiş ağaçlar
San ki bir düşmancasına
Soma’da ölümler aynı
Ve yine toplucasına
Mezalim hava kararınca başlamış
Ve katliam sürmüş gece boyunca
Yıllarca biriken kinlerini kusmuşlar
Altı bin tane ağaca alçakça zavallıca
Hani adını
Barış koyduğumuz
Ekmeğini yiyip doyduğumuz
Soluklanmak için gölgesine sığınıp
Sırtımızı dayayıp oturduğumuz
O güzelim zeytin ağaçları
Daha dün
Ayaktayken yıllara meydan okurcasına
Şimdi yerlere serilmişler
Sırtından vurulmuşcasına
Hani şu bildiğimiz
Onsuz doyamadığımız
Kahvaltımızın olmazsa olmazı
Peynirin dostu en yakın arkadaşı
Sofralarımızın baş gediklisi baş tacı
Yokluğunda hayıflandığımız
O tuzlu zeytinlerin ağacı
Hani rengini
Candan sevip de
Adına canan dediğimiz
Uğruna dünyaları verdiğimiz
Ömür boyu yolunu gözlediğimiz
Bir an göremeyince özlediğimiz
Yar gözlerine benzettiğimiz
O siyah zeytinlerin ağacı
Hani tadını
Sevmediğimiz halde
Görmeden duramadığımız
Ne gitsin ne de kalsın dediğimiz
Çat kapı yanına varamadığımız
Uzak akrabalara benzettiğimiz
O buruk zeytinlerin ağacı
Santraller markette satılır belki
Zeytinler de santralde üretilir belki
Ama ağaç olmayınca hayat sürer mi ki?
Veya
“Bir kilo pamuk bir kilo demire eşit” değil mi ki?
Mehmet Ali ÇAĞLAR
Nusaybin / 2014