3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1246
Okunma

Bu nasıl bir yoldur hiç bilmediğim
Sırat köprüsünden geçer gibiyim
Altımda mahşeri bir kalabalık
Üstümde uzanan sonsuz bir boşluk
Meçhule yol alan bir yolcuyum ben
Ruhum bedenimi terk edip gitmiş
Zaman mefhumunu çoktan yitirmiş
Düşlerim karanlık tünele girmiş
Sırlarımı örten perde çekilmiş
Vicdanımla baş başayım şimdi ben
Attığım her adımda ufka dalarım
Bütün geçmişim durur karşımda
Dünyevi karnem yolun sonunda
Almaya notlarım yeter mi bilmem
En ağır sınavı vermekteyim ben
Ne tövbe kar eyler ne pişmanlıklar
Ne dökülen yaşlar ne itiraflar
Kaç kere söylendi o hayat fani
Her şeyden çok sevdim bu tatlı canı
Kuru bedenimde bir meczubum ben
5.0
100% (5)