1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1041
Okunma
Bereket tanrıçasının koynunda bir yağmur öncesi
Bir taka omurgasını gerip büken dalgalara meydan okuyor
balıkçının dudağında kara üzüm datlaşı tadında dilleri türküsü
itina ile serilen ağlar derin ve serin suları dokuyor.
Şafak söker ağlar yorgun ve gergin
avcı sabırsız biraz tedirgin
heyecanla hisseder kıpırtısını
duyunca balığın şıpırtısını
Venüs’ün ellerinden dökülen mavi sularda
ayrı bir lezzet vardır enginlerin balığında
Balıkçı elerine alır va gözgöze gelir
kıyamaz ki ne yutulur ne yenir
Bir aydınlıktır Venüs Güneşten parlak
O öpücük ki sevgiden sıcak
bir kaç pul kalır avuçlarında
on yüz bin milyon Güneş sıcaklığında