Sessiz bir kelebek uçar gün doğumu yalnızlıklarımda
olmayan saksılarımda dikmediğim çiçeklerimi sularım
hasretliğimi eşelerim az biraz, biraz da yalnızlığımı
yeşili tanımayan yapraklarına dokunur
gri gülleri severim gözlerimle
duvara asamadığım aynama bakarım
yarınlarımı tararım hafif hafif
tel tel dökülürken avuçlarıma dünlerim
bu günlerime umut sürerim ince ince
ne suzinak ne nihavent
hüzzam kokar yine hayallerim
bir beni ararken benden öte
bulut bulut hüsran
sağanak sağanak hicran
bam teli kırık hayatımın
akordunu yaparken saatler
akrep ile yelkovan arasında sıkışan ben
Sessiz bir kelebek uçar gün doğumu yalnızlıklarımda
olmayan saksılarımda dikmediğim çiçeklerimi sularım
hasretliğimi eşelerim az biraz, biraz da yalnızlığımı
ne şiir yazasım gelir
nede bir türkü mırıldanmak gözlerimden
aşk sevda öylesi uzak ki bana
dokunsam yanıyorum dokunmasam ölü
cendere misali satırlar sayfalar cehennem
hangi kalemdir ki celladım
ellerime aldıkça oluk oluk kanar her yanım
uykulardan korkarmı insan
uyumaktan korkuyorum kapılarım açık
sönmesin ışıklar kapanmasın kapılar
içimde hala büyümeyen
masum bir çocuk var..... Ufuk Çizgisi ( Okuyan tek Yürek )

Lüleburgaz/12/10/2014