0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1107
Okunma

Hasretin esaretiyle
ruhumu meftun bıraksam
Kol kanat germeden,
mahzunluğumla
sevdanın kollarında bizar olsam
Ne kadar anlatsam,
takatten azat olup
sürurla suhuletini ansam
Ağlasam, hıçkırsam da
aşkın kanatlarında ülfeti yaşasam
Gecenin
serencamında
yalnızlığın hicranındayım
Ne kadar ah çeksem de
aşkın ferahlığında
hüznün latifliğini solumaktayım
Bilmem ki niye korkarım,
edebin sağanağında yalnız sabahlarım
Ne kadar çilem varsa,
bahtım için ellerimi Rabbime açarım
Ey şad olan aşk,
kalbimin mümbit toprağındasın
Ruhumun sancaktarlığını yapmaktasın,
söyle niye hasret yaşatmaktasın
Umutlarım için en ulvi bir cenahsın,
naifliğinle sinemde arsın
Dile gelmeyen ne kadar kelimeler varsa,
sen onların lehçesinde saklısın ve harsın
Sükut ettiriyor
şimdi bahaneler, suskun hevesler
Hakikatin inşirahına ram olmuş,
gönlünü aşka hasretmiş ey aziz nefesler
Dile getirin hicranımı ve gönlümü
bitap bırakan sancının abadını arifler
Umman kalbimde,
ruhum bilmem ki hangi gönüllerin
yad ettiği serzenişler selinde
Ömrüm
bir hiç gibi geçti, esinle
kelam yüreklere seslendi
Nefesler mısralarda yer etti,
gönülden serdedilen
hüzün efkarla niye kavilleşti
Artık vakit geldi,
gözler hasretin temaşasıyla
hevesleri aşka teslim etti
Umut, her zaman yüreğimde filizlenerek
halin ikliminde sevda ile yüzleşti
Mustafa Cilasun
5.0
100% (1)