1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1172
Okunma
’Bir meltem rüzgarı yakar gibiydi gülüşlerini’
sen mi değiştin
ben mi bilmem
ardına bile bakmadan giderken
kıskanır yıldızlar seni benden
dökülür sevdalar tek tek bedenden...
sessiz bir ışık uyanırken şimalden
göz ucuyla bakışır balıklar denizden
uçuşurken martılar sahilinden
ufkun uzağına hayretle bakarken
uyandım ben de birden
nerede o eski günler
hırçın dalgalar taşır oldu düşleri
unutuldu gidenler...
kapımda koskoca asılı bir kilit üzre
ağırlığınca sevda yüklemişsin sen giderken
yolun uzak olsa da yine
sarılamayan yoksun eller
sevgin içinde bir nefes oldu diller...
öylesi bir aşk ki bu sevda
bilmem nedendir
ardında acılı bir şarkı söyleyendir
niçin kaybolur sevenler
sanki bir suç işlemiş gibi gidenler
oysa rüzgar hala aynı yönden eser
dökülür ışıklar ay ışığında şimalden keser
ne sevgi kalmış ne de
sevgiliden eser
çırpınır dalgalar jilet misali
çoktan yuvaya dönmüş martılar
Yüzünde tutkular sevda emsali
ufkun girdabına sarılmışsa güneş
sevdasına tutsak kalmış bir eş
öfkesini alır gibi evren
hararetle esen meltemden
kavrulur gülüşleri serden
gördüm ben bu filmi eskiden
nerede bu aşkın ilmi
nerede eser yok ne gökte ne yerden
yıkılan o sevda duvarları mı
yoksa aşk sahili mi...
sen mi değiştin
ben mi bilmem
ardına bile bakmadan giderken
kıskanır yıldızlar seni benden
dökülür sevdalar tek tek bedenden...
’Bir meltem rüzgarı yakar gibiydi gülüşlerini’
Behçet Bük 2016/547/25.9.2014
5.0
100% (2)