0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1391
Okunma

Hangi
demin hicranıyla
istikamet bulmalıyım
Çırpınan
şu gönlümü hakikat için
koşulsuz aşkın
ramına bırakmalıyım, ağlamalıyım
İçimi burkan
ne varsa sevdanın
firkatleşen şadıyla kurtulmalıyım,
bir secdeyle ayılmalıyım
Kalbin
nazar gâh olduğunun
farkını anlayan ihsana erişen
kul olmalıyım hiç durmamalıyım
Ruhum
hangi kafesin
pervazlarında inliyor
Yoksa
kalbim esareti sadece
dört duvar arasında kalmak
ve yaşamak mı olarak telakki ediyor
Neden
aklım meraka yönelmiyor,
tahkik etmek nefsime müşkül geliyor,
peki, hak ne söylüyor
Hangi vaktin
şafağında dirilmeliyim,
miskinleşen bezgin
ahvalimden silkinmemi kim istiyor
Zemheri
nedir bilir misin,
hangi anın kederisin
Neden
hiç sual eylemeden
hakka teslim oldum diye
maslahatlara gönlünü gark edersin
Azimet
hangi raddede ihsanlaşır
merak eder misin,
gönlünü hakka teslim etmeyene ne dersin
Niçin şartlar
böyle diye miskinliği seçersin,
sinende aşkı
bekleyen kuvveti hiç keşfedemezsin
Aşk,
gönlün lahzasında
açılan ne ulvi ilhamdır
Gam içinde
manalaşan hakikatin didarıdır,
çile ile taçlandırılandır, vefa ile ancak sanattır
Gönül
hasredilmedikçe, inşirah
kalpte filizlenmedikçe,
samimiyetin ihsana neden muhtaçtır
Neden ölüm
ruhumuza sürur bahşeden
bir fırsattır,
hesap etmek aşkına tav olan hakikattir
Kaldır
artık başını, kurut
gözlerinden akan yaşı
Servilere bak,
dağların suskun yamaçlarından
gelen nidaya ak, muhabbet için işaret taşı
Yalnızlık
kalbine sürur bahşetsin,
tefekkür etmek için
ilim kalbine feyz ihsan etsin kim duacı
Ne ekersen
onu biçersin, vermeyen el
ihsana ulaşmaz bilesin,
azimet aşktır vecdi ise kalbin tacıdır
Mustafa Cilasun
5.0
100% (1)