Erguvan mevsiminde İstanbul yapamadık.
O yüzden boynu bükük nisanın takvimlerde.
Geçip hüzün semtini Vefa’ya sapamadık.
Kaybettik ünsiyeti olur olmaz imlerde.
İnce belli demliğin rüyasına giren sır.
Çay İstanbul mahreçli Rüveyda tüten asır.


Naz ikliminde Leyla emsali olmayan gül.
Çaydanlığın isinden nice şiirler çıkar.
Efsaneler tütsüsü ince belliye kakül.
Aşka dair düş kurar gamı gussayı yıkar.
İnce belli demliğin rüyasına giren sır.
Çay İstanbul mahreçli Rüveyda tüten asır.


Bir elif soylu peri elçisi zarafetin.
Ney sesindeki sükun gözlerinden süzülür.
Adına gül eklenmiş naz tütsülü afetin.
Gamzesinde albeni gül kıskanır üzülür.
İnce belli demliğin rüyasına giren sır.
Çay İstanbul mahreçli Rüveyda tüten asır.


Üsküdar nice demdir “çaynağmeye” mihmandar.
Anlatılmaz yaşanır has mekanın iklimi.
Tez konuk olmak gerek belli olmaz zaman dar.
Gül dudaklar şerh eder ince bellide imi.
İnce belli demliğin rüyasına giren sır.
Çay İstanbul mahreçli Rüveyda tüten asır.


Çaydır hep aşinamız gece gündüz sebepsiz.
Buğusunda bin hayal oynaşır nice demdir.
Kuruyan dudaklarda suzinaktan kalır iz.
Sükunumda gizli gül gözde tüten didemdir.
İnce belli demliğin rüyasına giren sır.
Çay İstanbul mahreçli Rüveyda tüten asır.
23.09.2014 İ.K