1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1002
Okunma
zaman arası salkımlardan
sallanan münasebetsiz tavırlarım,
örümcek ipliğine dizdiğim boncuklara imamedir düşüncelerim.
gerçeği sen biliyorsun,
ben biliyorum
tabiatım savsak.
eskitme paçavralara verilmiş değer
o benim işte..!
yaşama bakışım belki
melodram
gökyüzü dağlarının arasında
gizlenmiş onca olmazlar
bit kanına bulaşmış günahlar ki
ardında neler saklı bir bilsem,
hazır,
tuttuğum tövbelerimi
defalarca katlar
sessizliğimi döverdim, kimsesizliğimle
sen biliyorsun...
cenaze misali gülerken düşüncelerimin vakitsizliğine
ağlayanlarda gülsün halime
iştimaya dizilsin ağızı olan organlarım
anlatsınlar yaptıklarımı
ölümüme beş kala,
korkmam desemde,
sen biliyorsun nasılsa...
oldum olası kırmızıyı sevmedim
bir gelinciğe yakışır,
bir de kurşun deresine
harici hiç bir şeye.
düşününce şikayetçi olamam
iyi ki beyaz olacak kefenim
hiç sormadım neden beyaz
hırlısı hırsızı,cani’si manyağı
dinsizi,imanlısı
hepsi neden aynı renge muhtaç.
sormadım,
nasılsa sen biliyorsun
tek yönlü gidişlerin elbette yolcusuyuz
memnun olmasakta
iadesi yoktur seferin
belki de bu yüzden
izi hiç olmadı geri dönenin.
az kalan vaktin hesabı
bilirim senden sorulur
az bir tanışık olsak
belki de ad’ım unutulur
5.0
100% (9)