Sana duyduğum dargın hatıralar belki de
Sürgünlük kalbimde hala duruyor
Her kadehin ardından ümitle avunurum
Hep sürgün günlerimden gelecekmiş gibisin

Meltemlerin serinliğinde beklerdim seni
Güllerin kalbinden koşarken bana
Çocuksu aşkımız kuşatırdı hayallerimizi
Mehtap akardı söğütlerden rüyanın meyhanesine

Hatırladın mı geçmişteki sahilin çiçeklerini
Akşamları içerdim, sen akılma gelince
Hasretin depreşir sessiz koylarda yürürken
Zaman şarkılar fısıldardı gülümseyerek bana

Aşkımız bitmesin derdim yakamozlar yağarken
Gecenin lavanta bahçesinden denizi seyrederken
Mutluluklar bergüzar şarkının güftesinde kalmış
Sallanarak yürüyorum kederin sarhoşluğundayken

Gökkuşağı sevinçlerimle sana koşarken
Kalbin yalnız değildi seninle kucaklaşırken
Rüyalarında şarkılar söylüyordun, gülümseyerek
Gecenin kanserinde göz göze geldik, sarılarak

Rüyalar efkârın mor aydınlığında ağlaşıyor
İlkbahar ağaçlarının dibinde ışığın limanları
Kaderin yorgunluğunda süzülen gözyaşlarım
Beyhude dualarım dökülüyor çaresiz dilimden

Her özleyişte kalbimi kavuruyor feryatlarım
Nergislerin meyhanesinde uykuya yaslanmışım
Kulaklarımda hüznün dinmeyen nağmeleri
Eliyor ümitleri kaderin sürgün günlerine

Meltemli rüyaların sıcak nefesli yazlarıyla
Leylak salkımları asılmış zamanın kalbine
Çiçekli bulutlar takılmış ufkun köşküne
Akasya meyhanelerinde beyhude aşklarım