çiy düşmüş gecemin beliklerine
ve naftalin kokusunda bir öncesizlik
kirpiğimden asılı kalan bir düşün
gerçeğe meyyal yüzü ağlamalarım
ki her sevda bağdaş kurar
sevdalısının yüreğine



bir Orhan Veli geçer içimden
bir Nazım Hikmet
şairler sofrasında kelâm/sızım



az önce bir kedicik miyavladı ayaklarımın dibinde
bir çift gözle, göz göze geldik
karışmış siyahlığı geceninkine
dedim kedicik ciğersizim
baktı öylece gözlerime
miyav dedi derinden bir kez daha
bir kez daha dedim
kedicik ciğersizim



başımı kaldırdım göğe
parçalı bulutlu havadan sıkıldım
ne açmaz güneş
ne yağmaz yağmur
bir parça oksijen Tanrı aşkına
soluksuzum



ateşsiz yanıyor her gece
ve yine dumansız bir yangının eşiğinde
ağzımdan üfledim halka halka
sigaramın son dumanını



şimdi sarımtrak yüzün gözlerimde
ve ellerin yüzünden daha da sarı
bir eylül vaktiydi bana geldiğinde
demek yine eylüle kurdun zamanı



ben geceye
gece bana karışırken
anlıyorum makus
kapıda bekliyor sonbahar
fazla geç kalmamalı
sevdiğim son kez öp alnımdan
ve şimdi tut yalnızlığımın ucundan
sonbaharda savrulma zamanı...












Sev_tap