Vergilerimizle yapılan
Seyir parkının ön cephesinden
Yani manzaranın en iyi göründüğü

Fakirlerin daha önce
İftar sofralarını kurup
Serinlediği kısma konan
Paralı
Pahalı
işletmenin masa sandalyeleri kaldırılmış

Ay yarım gökyüzünde

Bir kadın
Dansediyor gölün sığ sularında

Bir kısrak şahlanıyor
Sonra vuruyor toynaklarını suya

Sıçrıyan sular yapışıyor objektifin camına
Sonra birleşiyor su damlaları
Akıyor bir kulübenin pencere camından

İster inan
İster inanma
Neşeli bir türkü söyleniyor fonda

Melekler indirme yapıyor gökten

Görsen
Öyle acemiler
Öyle sakarlar

Birbirlerinin üstüne düsüyorlar

Ve tanrı tüm evrene hakim
...
Bütün sevdiklerine
Göz açıp kapayıncaya kadar yakınsın
Zaman ve mesafe sebil

Paşa gönlüne kalmış
İster yürürsün ister uçarsın
Öyle bir sistem geliştirmiş ki gavur

Rakıdan bir yudum
Bir nefes cıgaradan
Üstüne
Tek bildiğin kısa ve etkili bir dua

"Şükür"
...

Sonra
Sevimsiz komşunun
Sevimsiz cümlesi

“Nörüyon bu karanlıkta tek başına topraam"
...

Işıkları yakıyorsun
Masa sandalyeleri yerli yerinde parkın
Ay gitmiş

Müzik susmuş

Gök yüzü karanlık ve ıssız
Ne melek var ne yıldız

Fakir gene fakir
Çöplük aynı çöplük
Zulüm aynı
Hıyar aynı
Tuzluk aynı

Tanrı gene tanrı
...
Küfretme dedi tanıdıklar
...
Küfrü kaldır lugatimden

Bildiğim tek dua
Kısa ve etkili

"Yarabbi şükür"
...
Oysa yağmur var dışarda
Tükürmek var
Cinayet
Tecavüz
işkence var

Güçlünün zayıfı ezmesi var
...
Uyandırmasaydın keşke komşu
Keşke dokunmasaydın rüyalarıma

Böyle ağzımda büyümezdi dilim




savrulmalar eylül 2014