Doğacak güneşten ah biz neler umuyorduk
Aşkını milat bilip seferine çıktığım
Aşk girdabına vurup gözleri yumuyorduk
Ey tarifî imkânsız yollarına baktığım


Gözleri yaşlı kim bu diye sorarlar sana
Bir an şöyle bir bakıp belki acırsın bana
Aşkın harında Kerem misali yana yana
İsmini Harşena’ da kibrit çakıp yaktığım


Ne karanlık geceler sardı kıvrılan dirsek
Mahşerde başımız dik hesabımızı versek
Bu dünya geçti amma orda murada ersek
Çınar gibi önüne gençliğimi yıktığım


Çöle döndü toprağım ne gül ne lale biter
Yüreğim taş değil ki çektiğim acı yeter
Doldur saki bu gece halim dünden de beter
Aşkını yüreğimde taşımaktan bıktığım


Bu son arzum sarsınlar hayalinle kefene
Her şey bitti gerek yok artık senin vefana
Bundan sonra ne varsa takma artık kafana
Aşkını kurşun diye yüreğime sıktığım

Harun yıldırım
01/09/2014