Leyla’nın sürmesine ilham olur dem be dem,
Siyahın ahı siner damak burar çay nazı.
Kara çayın rüyası dudağa olur kadem.
Bin bir rayiha tüter berrak çayın niyazı.
Sükunetle şahittir buna isli çaydanlık.


İsli çaydanlık ile ateşin ünsiyeti.
Camdan tebessüm eder çeker kendine bizi.
Sükutun naz mevsimi çay dudağın diyeti.
Kelimeler yaralı dudakta kalır izi.
Şerh düşer hep sükuna dem dem isli çaydanlık.


Leyla’nın saçlarından efsaneler süzülür.
Mecnun kara çay ile dertleşir gece gündüz.
Sükunet mevsiminde erguvanlar üzülür.
Gönül dahil olunca yokuşlar bile dümdüz.
Hüznü nazla zamana işler isli çaydanlık.


Kahve çayı kıskanır hüzne aşina diye.
Bin bir gece masalı ecelerden yadigar.
Çayın billur hayali camdan gülen hediye.
Yazılır dize dize dolaşır diyar diyar.
Çıkar yâr huzuruna gamla isli çaydanlık.


Hüznü demler kimi dem isli çaydanlığımız.
Sükutumuz anlatır Leyla’ya arzımızı.
Kurulur çaydanlıkla tevazu hanlığımız.
Haziruna sunarız çay kokan tarzımızı.
Ve bize destek olur bunda isli çaydanlık.
Ankara,30.08.2014 İ.K