17
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1693
Okunma

Dik bir yokuş görselinde bakıldığında hayat
öylesine aşılmaz tepelerin eteğinde hayaller bayat
yaşadım ,yaptım ,ettim sanırken yan gel yat
musalla taşında gördüğünde kendini ,diyeceksin heyhat
niceleri geldi geçti bu dünya denen misafirhaneden
kimi neşeden bayılırken kimisi katıldı kaldı elemden
neylerse güzel eyler derken yüce Yaradan
kanlar akıyordu hep gizli olan yaradan
varsıllığın da alışılmışlıkların kısır döngü
her gün saplanıyordu geçen gün ve süngü
hayata dairlerin bitimsiz olan cengi
sonuçta Ezrail ve ölüm değil mi! Dengi
fasılasız gün doğup güneş batarken
her adımda bir gün daha sona yaklaşırken
acının ,sevincin sarhoşluğunda yol alırken
kendimize gelmemiz bu denli zorken
hayat bir ödül ,an/ın tadına varmak gerek
elemi hüzünü yakıp atmak,neşeyi bilerek
alınan bir soluğa ,bir damla suya şükrederek
vuslata ermeyi bilmek gerek ...
hangi an değil ki bizden ötelere giden
bir bir günü çizip hedefe varmayı bilen
görebilmek en güzelinden andır yiten
sevdaya doymalı gönüller ,karıncaya bakarsak her şeyi bilen...
kaç ilkindiler savdık günün akşam altında
lal şarabın tadında kızıl gün batımlarında
esen meltemin ince şımarık işvesinde
yitirdiğimiz ömür değilmiydi ,aslında
yeşil yaprağın güneşe doyumunda sarı var
insanın mayasında ,özünde sevgi var
sanılanın aksine yaradılışımızda hikmet var
gelin bulalım dostlar hikmetimiz de ne var
dünyasallık bir rüya uyanmaya gör
od da ölmek işin aslı bir tatmaya gör
yok olurken Cemalin ellerinde
cemalin,Cemal e sevdasını gör
hiç üzer mi! yarattığını bedende
kulun kula ettiğini bilir de katında
vurmaz yüzüne ,yanına almadan ,merhametinde
gelin dostlar sevgiye banalım Rahmanın katında
öylesine hicran duymak yalan dünya da boşa
gerçeği bilmek ,özünde görmek koşa koşa
gül bahçelerinin en kızılın da coşa coşa
gelin canlar Cemalin aynası olalım
vav halinde değilmiydik karnında anamızın
yarı ölüm uykuda kıvrılmadık mı vav gibi
eserinde aradık onca aşk/ı semayı
gördük ki kalbimizde ansızın
üzülmeye değer mi hayatın sahtelikleri
gerçeğe varılmadan alınır mı dilin tadı
zamanın akışında kullanılmazsa akıl
bir dağ başında konaklar bedenin ruhu
gökten yağarken yıldızların solgun ışığı
güneşe özlem değil mi yüreklerin çala kaşığı
atın özlemi iyi bir tımar ve kaşağı
atın artık üzerinizden hayat denen yılışığı
gerçekler acı ve zordur desekte
gerçeğe varanın huzuru yansımaz mı yüzüne
gülelim en güzelinden yalancı hüzüne
bal yedim diyelim ,acıyı yesekte
........................................................EMA
5.0
100% (26)