23
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2118
Okunma


Akşam suyuyla dönen gecenin değirmeni
Sabaha yorgun argın kara bir taş bırakır
Yalnızlık bayrak açar sensizlik vurur beni
Yokluğun damla damla gözümde yaş bırakır
Varlığım eski püskü köşede unutulur
Bağrımda gül açılmaz gönlümde ay tutulur
Öyle sözler duyarım ne yenir ne yutulur
Acıtır dost fiskesi çatılmış kaş bırakır
Aleme Sırat asfalt, bana Arasat yokuş
Kurtarmıyor seherde Rab’be duaya çöküş
Arada bir felekle yaparım değiş tokuş
Alır yazı baharı, kapıma kış bırakır
Daha bir şey ekmeden biçmelere meyilli
Fırsatını kolluyor kaçmalara meyilli
Gönlümün serçe kuşu uçmalara meyilli
Sıvışır ben uyurken kalbimi boş bırakır
Kötülerin yoldaşı, zalimlerin hemcinsi
Başka ne beklenir ki budur bunun da cinsi
Zaman kibritçi başı, od yakar sinsi sinsi
Yedi deliği tüten dumanlı baş bırakır
Sefalet elbette ki musallattır sefile
Ebedi eziyete yola çıkar kafile
Ne gerek var şaraba, yudumlamak nafile
Aşkla bakan iki göz beni sarhoş bırakır
5.0
100% (23)