0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
998
Okunma
Uzun yürüyüşlere dalardı
ahşap derme çatma evinden çıkıp
sık ağaçlarla kaplı
patika yoldan yürür
çınarların altından geçer
sedir ağaçları ile örtülü
orman yoluna sapar
bülbül kanarya sesleri arasında
huzur bulurdu
her sabah
gün doğumu ile
yeniden başlardı
kavgasına yaşamla
kimi kimsesi yoktu
ne bir kedisi
ne bir köpeği
yıllar önce
her şeyini bırakıp koca şehirde
kaçıp gelmişti bu ormana
balık tutar
av yapardı ara sıra
yaşlanmıştı ama
eski gücü yoktu
adınıda unutmuştu
yıllardır adı ile seslenen bir olmayınca
sakalları öylesi uzundu ki
saçları beline inmişti
aynası da yoktu haline bakacak
özgürdü
her şeye rağmen
doyasıya özgür
beynini tırmalayan bir ses ile irkildi
doğruldu yerinden
gözlerini ovaladı
oooo dediii
yine rüyalara dalmışım
işe geç kalmamalıyım
alel acele giyindi
yüzünü yıkadı
çantasını aldı
kapıyı açıp ayakkabılarını giydi
canı acımıştı biraz
ah dedi
yine unuttum
çoraplarımı giymeyi
oysa hiç çorabı yoktuki
efkarlandı
elindeki taşı dereye fırlattı
hey dedi
tokatlarken kendini
bırak artık
şehir hayalini kurmayı
yerinden doğruldu
geldiği yoldan yavaş adımlarla
ahşap barakasına yöneldi
Gezgin_Şair