3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1078
Okunma

Kızmıyorum, kızamıyorum
Çocuklara, gençlere…
Sıkıyorum dişlerimi
Öfkem size, kahrım size!
-Görünüşte büyükler-!
O gençler, o çocuklar,
Dünyaya geldiklerinde
Cennetten birer müjde
Billurdan damlaydılar...
Pırıl pırıldı hepsi
Güneş gibi, ay gibi
Dışı temiz, içi temiz
Özleri tertemizdi!
O zaman gönülleri
O zaman yürekleri
Yüzleri kadar aktı
Hepsi de; dolunay kadar berraktı
Itır kokusunu,
Menekşe kokusunu aratmazlardı
Baldan bile tatlıydılar…
Şimdi ise kızıyoruz onlara
Sahi, onlara mı?
Kim bilir?
Belki de kendimize,
Ya da;
Onlara öğrettiğimizi sandıklarımıza
Daha doğrusu beceriksizliğimizden
Öğretemediklerimize kızıyoruz!
Yok, yok, demeyin sakın
Kim öğretti hırsızlığı, arsızlığı?
Kim öğretti küfrü, yalanı, talanı?
Kim öğretti adiliği, bencilliği?
Sevgisizliği, saygısızlığı kim öğretti ?
Soysuzluğu, namussuzluğu kim öğretti?
Kim öğretti hainliği?
Kim öğretti caniliği!...
Kızmıyorum, kızamıyorum...
Çocuklara, gençlere…
Sıkıyorum dişlerimi
Öfkem size, kahrım size
-Görünüşte büyükler-!
5.0
100% (2)