Kayboldu geceden yıldızlar
yüzü göklüğünü unuttu çoktan
gıpgri gündüzü,
öfkesinden patlıyor güneş
boğucu sıcak, kesif nem
buzdağları eridi,
artık yeryüzü
dayanılmaz bir cehennem;
sanki gök
eriyip akacak üstümüze toptan...



Ey insanoğlu;
sen ne zannettin kendini
yakıp yıkıyorsun
kan gölüne döndü Ortadoğu
ve kayıp gitti
bir günde binyedi/yüz can
bu nasıl din, bu nasıl iman
hangi kutsal kitapta var
böyle t/arif-i müslüman?!



Kurşun erir akar
nice masum canlar yakar
bombalar yağar durmadan,
bu nasıl acımasız bir terör
patlayan silahlar peşpeşe
dönüyor akbabalar çölde
her biri ayrı bir leşe,
kimdir ardındaki güç
gözü dönmüş diktatör?!


Ey ulu gök
haklısın ne yapsan
ister taş yağdır ister kum
bu cehennemde artık
kaçıyor her gece uykum?!


İşte hortlayıp, kükredi Chimaira
yerin yedi kat dibinden
başı aslan, gövdesi keçi
kuyruğu yılan
ağzından ateş saçan ejderha
dolanıyor tepemizde?!



Ey Bellerophonthes
artık sen de uyan,
bir an önce bul
suyun kaynağında gizli pusatını
giyin kuşan,
hani yıldırım hızıyla uçan Pegasus
tanrılara bir boğa kurban et
o gevelesin yemini,
tak çenesine altın gemini!
...
Sus atım sus;
kolla uygun fırsatını
şahlan ey uçan at
haydi Belleropfontes
ağzına mızrağını bir daha fırlat
göm yerin dibine ejderhayı
kendi alevinde
eriyip aksın elindeki mızrak
kurtar ateşten masum Anadolu’yu!



Sanma ki bu bir eski masal
söylenceler tümden yalan,
yoksa tarihi bir miras mıdır
Habil ile Kabil’den kalan
ne yazık ki
tükenmiş soyu insanlığın
var mı tarihten ders alan?!
...
Yoksa başlamazdı bu kaos
çevir başını göğe, buluta bak;
ey ulu Tanrım,
söz sırası sende
olanca rahmetini üstümüze bırak!

Foto: Şaban AKTAŞ
Tahtalı Dağı (Olimpos)
ve üstünde Chimaira’yı andıran bulut.
Tekirova- Antalya 13.06.2014