Bir kuğu boyunlunun hayalindeki eda,
İnce belli cerenin rüyasına girer hep.
Cam ile porselene teslim edilir veda.
Ünsiyet mevsiminde o muhabbete sebep.
Suya işlenen nakış renk ve ahenk harmanı.


Gül mahreçli adıyla bir ceylan suya iner.
Yılkılar ılgar olur gülistan diyarına.
Efsane gamzesine gülün kokusu siner.
Bugünü iliştirir edasıyle yarına.
Huzur gamzeli bakış renk ve ahenk harmanı.


Ateş ona özlemi taşır bağrında daim,
Imıl ımıl tutuşur hasret tütsülü fitil.
Besteyi ateşle su yapar da dinleyen kim.
İstanbul’a özenir sükutu seçen kaç il.
Kibritsiz lamba yakış renk ve ahenk harmanı.


Erguvanlar açılır o tebessüm edince.
Üşüyen sinelere bir sıcaklık yayılır.
Bizi aşina kılar güzelliğe kendince.
Buğusundaki nazı görse mecnun ayılır.
Hitam bulur kara kış renk ve ahenk harmanı.


Nazı işler kalemler dizeler ıtırlanır.
Sözcükleri yur zaman berraklaşır düşümüz.
İlk göz ağrısı o an özlemle hatırlanır.
Hüzünle hem dem olur bu demde gülüşümüz.
Her nefes içe bakış renk ve ahenk harmanı.
16.06.2014 İbrahim KİLİK