3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1354
Okunma
Ya İlâhi nerdesin? Yetiş bana, tez bana
Yeni bir mukadderat, Hayy adınla yaz bana
Sen hidayet etmezsen, işte halim ortada
Ömer-ül Faruk gelsin, seksen sopa az bana
Hamza’ lar hani, nerde? Ali’ ler candı cana
Bir zülfikâr yetmez ki, Bin zülfikâr az bana
Döndürdüler tersine, Ya İlâhi yönümü
Becerdiler işleri, unutturup dünümü
Bir İlâhi hikmetle, nazar eyle İlâhi
Elin oğlu sırtımda, gün ediyor gününü
İlâhi senden başka, kimse duymaz ünümü
Ya al artık canımı, ya da döndür yönümü
Resepsiyon üstüne, resepsiyon verilir
Yanar bütün ışıklar, sette piyon görülür
Patladıkça flaşlar, şak, şak, şaklar alkışlar
Muammalar içinde, nice devran sürülür
Garibimin defteri, hain elde dürülür
Zavallımın başına, ne çoraplar örülür
Sanki tanımıyorlar, İlâhi bu Milleti
Uğraşıp duruyorlar, uydurmaya zilleti
Tükenmez bu angarya, şahlanmaz bu Sakarya
Adil bölüşmedikçe, Hasıl olan nimeti
Demiyorlar İlâhi, demiyorlar vallahi
Perdenin arkasında, yaşanan hezimeti
Önce razı ettiler,alçaktan sürünmeye
Kuzu postu bürünmüş, çakallar ür’ünmeye
Vız geliyor angarya, can çekiyor Sakarya
Gücü tükenmiş sanki, ah ki ah yerinmeye
Can çekişmekten ise, razı idi ölmeye
Lâyık değil Sakarya’m, alçakça sürünmeye
Özür İlâhi özür, eğer kabul görürse
Sakarya’m can bulacak, Zatın izin verirse
Nasıl akmaz yönünde, kim eğilmez önünde
Buz tutan şu yüreğim, Hakk, Hakk diye vurursa
Fikir, zikir hepsi bir, murat’lar bir olursa
İman dolu sineler, kale gibi durursa
Şeref’ler vazgeçerse, angarya olan Ser’den
Kalkacaktır ayağa, hem de düştüğü yerden
Şeref’im Şeref’ine, düşüyor mu uyumak
Silkelen de doğrul be, yeter yattığın yerden
Bir muştu gönder bize, çıksın gelsin seher den
Beterin beteri var, Rabbim sakla beterden
Dik tut başını eğme, haykır bu benim furya’m
Gör ki nasıl şahlanır, nasıl kükrer Sakarya’m
Sakarya’m kabullenmez, sürünmekle halveti
Yeter ki sen ahdeyle, de ki kalksın angaryam
O an nihayet bulur, özgürce coşar paryam
Ve önünde diz çöker, Hak’kın izniyle yamyam
Şeref’im yaşamazsan, şerefinle hayatı
Kurtuluş zannederek, bekler isen mematı
Eyvah ki eyvah o gün, yandığının resmidir
Gök kubbe çöker başa, yere düşer sematı
Adil ol Hakkı tanı, kurma mazluma fak’ı
Haksızlık olan yerde, titrer arş’ın her katı
03 / 10 / 2007
Şerafettin yıldız