Bırak şimdi elindeki o gül kokulu kalemini
Muallim hanım kaldır nikabını da şöyle bir bak
İki yıldız gibi parlayan gözlerinle gözlerimin içine
Eğer ben hala aşıksam, sevdayla bakıyorsam gözlerine
Ve gözlerimiz her buluştuğunda yaprak gibi titriyorsa bedenim
Elim ayağım dolanıyorsa birbirine
Sesin sesime her değdiğinde lal oluyorsa dilim

Bir yağmur damlası gibi dokun
Göğüs kafesimde titreyen kalbime
Pek amansız bir yürek yanı yaşıyorum
Dudaklarından yanaklarıma
Bir buse kondur rüyalarımda
Sardı yine alev alev arşı bu hicran ateşi
Yüreğinden biraz da olsa su serp yüreğime

Yada bırak muallim hanım
Yerle yeksan olan şu yüreğimi
Ve bin bir parça dağılan şu hayallerimi
Süpürsün götürsün hoyrat esen rüzgarlar
Mavera denizlerine katsın
Beni zemheri gecelerin koynuna mahkum eden
Aramıza aşılmaz duvar ören bu sevda
Bırakalım da muallakta kalsın

Hadi durma kor alev bir yangında
Yanıyor ki şimdi ruhum
Öyle ki yüreğimde volkanlar kaynıyor
Al eline ata yadigarı paslı mavzerini
Titremesin narin ellerin bas tetiğe
Bırak ta parçalasın küflü kurşunlar
Sana aşık yüreğimi hiç tereddüt etme
Yoğunlamasına ölürüm ben senin ellerinde

R.HATIL