0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1118
Okunma
otururdu dört duvar arasında cama yakın
saçları kumral gözleri kestane
parmakları sırça
kaşları dolgun yanakları al
uyur uyanırdı
olduğu yerde
dertlerini örük yapardı saçlarına
suskundu dili yoktu ağzının içinde
düşmanını dost bilip
koşardı yardıma
düşmanda yoktu ya
sakınmazdı sözünü doğru bildiğinden
sevmekti suçu
götürülürken darağacına
hep bakardı
yola bakan tek pervazlı pencereden
kaç tren geldi geçti
yolcuları neredeydi kimlerdi
hangi ayak sesiyle irkilirdi bilinmez
ama hep bakardı
derin bir uçurumdu
bakışlarında kaybolan
dalıp dalıp giderken
camın göbeğinde
yıllardan sonra aynaları ters çevirir
aynalarda yalan sevdaları
on yedi yasının umudu canlanır
kaçak aşkları yağmurlarla
evlilik mutluluk muydu
ayrılığa uyumsuzluğa
ayak mı
lodosla çalkalanan dalga dalga
sevmek yasam felsefen olsa da
güven mi kaldı insanlarda
dostlukların anlamımı var artik
yaşadığını kar say
yaşamadığını yaşa
bir dahamı geleceksin dünyaya
uyan bak tomurcuklar durmuş çiçeğe
nedir bu dalgınlığın
seyyah olur gezersin bilinmezliklerde
toprak gebe yeşile
hala olduğun yerdemisin
tut elinden yüreğinin
ince ruhlu
inci tanesi bakışlı
kestane gözlü kadın
ilk gençliğin aşklarından
kaç aşk
kaç yaz
kaç sonbahar
kaç bahar yaşadın
Cemal Karsavran