"NAR"DAYIM
Hadi gidelim dedi
Çıktık hemen biz yola

Dinledik radyolardan
Bir reklam kahkahayla

Sonra bir yerde durduk
Bir papatya kopardık

Seviyorla başladık
Bir yaprak eksik imiş
İtirazsız anlaştık

Ve nihayet bir yere
Girdik biz meyhaneye

Nar’dayız Nar’da.
Salaş mı salaş,

Samimi bir ortamda
Tam da bu saatler

Garson geldi bir koşu
Yirmi dört vardı yaşı

Biz bişey söylemedik
Kendisi çare buldu

Söylediği tek şuydu;
Ortaya abi ortaya.

Biz de çaresiz kaldık
Rolümüzü kuralla
Oynadık seve seve

Yamaklar önümüze
Bir çatal bir de bıçak
Kocaman bir de tabak
Getirdi ardı arda

Şimdi artık biz olduk

Önümüze kondu kadeh
balık, rakı, rokayla,
Birazcık ta radika
Yetinmedi bunlarla

Hemen geldi salata.
Göremedik bir hata

Karşıda mavi deniz
Geçiyordu yelkenli
Bir an daldık ikimiz.

Yan masada kumrular
Yaşıyordu vuslatı

Zeytinin çiçekleri
baş eğmiş doya doya
sevgiye ağlıyordu

İçim burkuldu birden
Zaman çok çabuk geçmiş
Tüketmişti her şeyi
Fark etmiştim bir şeyi
Tükenen zaman değil
Tükenen bizler idik

Ve dokunamadığımız,
Hissedemediğimiz,
Yaşayamadığımız

Hiçbir şey bizim değil
Çok geç kalmıştık artık

Salaş meyhane gibi
İçmiştik ömrümüzü

Meylenmiş hüzünleri,
Demlemiştik acıları

Ayrılık vakti geldi
İstendi Türk kahvesi

Birisi orta şeker
Benimki zehir zıkkım!

Fala bile bakıldı
Aklım bir an takıldı

Ayrılacağım diye
Sanki dünyam yıkıldı

Bir sahil meyhanesinde
Nar’dayım Nar’da.
Düşmüşüm nar’ına yar
İnan zordayım yar…

Hüma Efkan