18
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1476
Okunma

Tüm yağmurlara serdim tenimi
dokunduğun her yeri silsin diye
etek ucu fahişelerinden sıçrayan çamuru
ilahi sular yusun diye
hala yanarken dudaklarımda dudak izin
gördüm ki
hala düşününde dolu gizim
ilk değil sonda olmayacak
gidiş/ler/ime kinin
ne çok severmişsin, sevdiğini satmayı
düşmanlarımla bir olup yatmayı
hicaz bir şarkı mırıldanır dilinde
kollarsın uygun zamanda kapımı çalmayı
ikidir sen satarken beni düşmanıma
ha melisa,ha yarın ne fark eder ki
ulaşamadığında bana
hep yaptığındı karaları çalmayı
melekler bile tükürdü yüzüne
geçen zamanda tel tel örüldü gerçeğinin ağı
trantula/lara vermişsin yuları
zavallı çiçekler ezilirken ayak altı
masumca sevmesinin bedelimi bu
bitlenince gülün kokusu sarar sağa sola
bir İstanbul koklamış hala masum bir bakire
kirlenirken dilinde kelimeler kol kola
ah çeker köşesinde zakire
kaf dağı uzakmış
eskiden
göz ucunda şimdi ,
sahiden
saltanat kayığında bir fahişe
soyunmuş dürüst zevceliğe gevişe gevişe
adın geçer her mecliste toy delikanlı avınla
zannınca kendin hanım efendi savınla
millet artık bıraktı ağzıyla gülmeyi
vallahi demedi deme
gülüyorlar sana
minderle kendi aralarında kalan yerleriyle?
............................................................................................EMA
5.0
100% (24)