Su çıkrığı, nasıl alırsa suyu
Ve nasıl verirse…
Kömürü de öyle aldılar derinlerden
Öyle verdiler.
Ücretleri ölmeyecek kadardı
Olsun.
işleri var dı ya!
hayalleri var dı ya !…

Karıncalar gibiydiler
Gece gündüz, yerin bilmem hangi katında
Karanlık dehlizlerde
Kömür kazdılar
Kazmaları kürekleriyle
Kendi müziklerini yarattılar
Ve çalışmaya dair
Yalım yalım gözleri
Korkusuz,
Kızıl yürekleriyle destan yazdılar.

Dışarıda hayat
Bir sonraki güne süslenirken
Dünyanın merkezi SOMAda
On Üç Mayıs İki Bin On Dört günü
Saatler bilmem kaçı gösterirken
TRAFO patladı
Bir kayış koptu
Bir dişli kırıldı
Bilmem hangi Efendinin Kömür Ocağında
Yerin, bilmem hangi katında
De ki
Kıyamet koptu

İçerde,
Resmi açıklamalara göre 284
Beklide, çok daha fazla
Ücretli Kölenin hayatı
Dışarıda ocaklar söndü.

Efendilerin
Etkili ve yetkili sözcüleri
Kader’in karanlığından seslendiler…
Kocaman ağızları, davudi sesleriyle
İNCELE(ME) BAŞLATTIK!

yolcu9901