1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
613
Okunma
zeytini çatallamak gibiydi
bu kez yoksul sofranın
mütevazi baştacı olması için değildi
kaldı ki böylesi emektir
bu birbirine sırtı dönük sınırların
tel örgülerinden örülen kazakların
sol yanına iliştirilmeye çalışılan zeytine kıyımdı
bir şeyler öldü faili misin mü-fail misin
hem gözlerinde o rengi tut
hem o renge tutulan kuşları gondola sür
olmadı
inanamadığım şeyler var
sen hiç tek kanatlı kuş gördün mü
benim gördüğüm gökyüzünde
tek kanatlı kuşlar uçabiliyorken
senin sazında ellerinin
bamtelinde olduğunu düşündüysen bu yanılgıdır
onlar kaza gerektiren rayiç notalardı
kar tutmayan dağların varsa
şarkını yüksek sesli söylemek kolaydır
peki sen hiç tek gözlü yunus gördün mü
zıpkınlara rağmen yaşama sevdasını
derelerden göllerden kaç çeşit rengi almış sulardan gelen
ormanın gölgesi yeşil
bulutun gölgesi mavi
gecenin gölgesi laciverttir suda
ve asıl tarih alfabede değil suda başlar
ve Anadol marka bir araba çölü ışık hızında geçer
sayfalar çevrilir çevrilir çevrilir
yaptığın zeytin yapraklarını avuçlarında parçalayıp
yanılmış rüzgarına kurban etmekti
üşüdüğümü anladığında
ceketini omuzlarıma bırakmalıydın oysa
sen kova suyuna alışmış olabiilirsin
gördüğün okyanusa bir kaşık su da diyebilirsin
perspektif der ki: yakındakiler büyük uzaktakiler küçük görülür
sis etkisi diyelim
ya da evereste neptünden bakmak
5.0
100% (1)