7
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2176
Okunma

Ne çabuk gelip geçti, şu ömür dediğimiz
Sanki dün gibi her şey, uzak değil yakınca.
Gezdiğimiz yollarda, izimiz kurumadan
Günler aylar yılları, kovaladı ardınca.
Hatırlıyorum şimdi o ilk buluşmamızı
Heyecanlı telaşlı o ilk konuşmamızı
Kader mi istemedi aşkta kavuşmamızı
Yollarımız ayrıldı yaşamadan tadınca.
Nasıl bağrım yanıyor nasıl içliyim bilsen
Gelip de gözlerimden damlayan yaşı silsen
Yine eskisi gibi yüzüme bakıp gülsen
Gerçek yüze vuruyor insan yalnız kalınca.
Senden bir resim kaldı o benim tek tesellim
Ne aradın ne sordun saçları burçak tellim
Adını hasret koydum vefasızsın yalellim
Gün ve gün soluyorum her akşam gün batınca.
Saçlarıma kar yağdı yüreğime hasretin
Yıldızlı gecelerde penceremde suretin
Defterime yazılsın günahın kefaretin
Sen nail ol mutlu ol talihince adınca.
Şuurumu kaybettim hep adını anmaktan
Dudaklarım kurudu aşkın ile yanmaktan
Biçare yorgun düştüm umutlanıp kanmaktan
Kalbim acı doluyor mazimizi anınca.
Böyle mi olacaktım gelde gör eserini
İçerimde yer eden sevdanın kanserini
İçemedim elinden saadet kevserini
Sen geldin sanıyorum yâr kapım çalınınca.
Şair:İsmail Kurt
10.05.2014
5.0
100% (10)