batık gemi ganimeti gibi yağmala beni
en kadim tabletçini kov mabedinden
ama olmayacağım kolay vazgeçmiş
kolay aldanmış olsamda
zayıftım göçmüştüm ürkmüştüm
üşümüştüm
pusmuştum susmuştum
ne çok şey olmuştum hiç halimden
bilirsin aslında
şimdi sen beni büyüttün yani
ellerim ayaklarım yetişkin
yani paçalı donumu çıkarabilirim artık
yani bir el izi bırakmadan avuçlarımda
karşıya geçebilirim
göz kulak ayırt ediş takdire şayan
Bak ne kadar temiz her yan


batık gemi ganimeti gibi yağmala beni
saç sen beni rüzgara koyver
bozdurup bozdurup harcayayım kendimi
fazla etmem bilesin
fazla çıkmaz benden
eksik ya da yok gibi kalabilirim filenin dibinde
anlıyor musun bir mide dolduruğu da çıkmaz benden
senin kumbarana da bırakayım bir parçamı eğer istersen


batık gemi ganimeti gibi yağmala beni
oysa serum gibi cümlelerin var
hala damarlarımda dolaşan
ulaştığı her habis noktamı iyileştiren
ki muhtacım buna farkındasın değil mi
farkındasın ve hayır sonrası yok gibi bir şey
ben de olmayıvereyim nasılsa yok gibi bir şeyim
sedye gibi atma yüreğini sen de bırak
her an kanayabilirim


batık gemi ganimeti gibi yağmala beni
ne yapayım
biraz kitap okuyayım
algımı zayıflatayım bakmayayım
kör gibi susayım
ağlayayım akıtayım gitsin
ağlayayım akayım bitsin
ne yapayım?
en güzeli biraz kitap okuyayım
bu deri kemik dürtü yontusu başka türlüsünü beceremeyecek