Kalbim, kayar sana doğru,
bir yıldız edasıyla..
bir yıldırım olur düşerim yollara
koybolurum sonra..
aramaktan aciz nefsim!
şimdi naçizane sofi kimliğim...


Senden önce benliğim,
yollara yabancı
rehberim yalancı
şeytan hancı
içimdeki sancı..
yanan
yakan
yaman
el aman..


Senden önce düşlerimdeki deniz,
dalga dalga vurunca içimdeki sahile,
acı çığlıkları duyulurdu martıların.
bir arayış içinde, gemiler yanaşırdı
mantığımın limanına..
elinde kader mendiliyle seni beklerdi
iskelede yüreğim..
hep bir arayış, çoğusu gibi aynı yakarış..


Senden önce kıştı her mevsim,
ne bahar, ne yaz..
donuk düşünceler,
ayazmı ayaz..
gülü bilmez kargalar,
gülün olmadığı yerde bülbül ne arar.
bülbül oldum şimdi, uçuyorum sana doğru...


Senden önce çöldeydim,
bilmezdim çoraklaşmış yüreğime,
bir yudum tövbenin yeteceği..
serap sanırdım, bilmezdim seni..
bilmezdim senin benimle olduğunu,
eğri olan devenin sırtında bile...
ben diyemedim deveme boynun eğri,
korktum der senin neren doğru ki...


Senden öncem yokmuş,
bu yazdıklarım yalan yanlış,
senden sonramda olmayacak.
çünkü ben senim,
seninleyim...


Kor oluyor korkularım korkutuyor beni.


’’YA RABBİ BEN PİŞMANIM’’
diyorum, har oluyor yakıyor geçmişimi..
’’BÜTÜN YAPMIŞ OLDUĞUM GÜNAHLARDAN DOLAYI’’
siliyor, zihnim her olayı..
’’KEŞKE YAPMASAYDIM’’
işte, yeni bir sayfa var elimde..
’’İNŞALLAH BİR DAHA BEN YAPMAYACAĞIM’’
nasıl bir kelam ya Rabbi..
nefsim ve ben,
’’ŞAHI BİLVANİSİ KENDİME ŞEYH KABUL ETTİM’’
işte biliyorum, benim olduğunu,
biliyorum artık Senin olduğumu...



Kayar sana doğru bir yıldız edasıyla yüreğim
Düşerim bir yıldırım gibi yollara
kaybolurum sonra..
aciz, aramaktan nefsim,
naçizane şimdi, sofi kimliğim...


HÜKÜMETİM DEDİĞİM, SEN TARAFINDAN VERİLEN!...

Salise Erol. (saale)