Hasret gözyaşları akar içine
Denize ne dersin göle ne dersin
Gurbet ızdırabı sokar içine
Sılaya ne dersin ele ne dersin

Şimdi gurbet elde kalmıştır dara
Hasta düşmüş garip bir bahtı kara
Haber salmak gerek o nazlı yara
Turnaya ne dersin yele ne dersin

Yüreğim perişan gözlerim nemli
Merhamet sevginin içinde demli
Düşenleri kaldırmak çok önemli
Desteğe ne dersin dala ne dersin

Güzeli ararken var mıdır araç
Kölenin karnı tok hürün karnı aç
Sonsuza gidişte kim kime muhtaç
Yolcuya ne dersin yola ne dersin

Bal arıya yaratandan fermandır
Bu sırrın petekte nakışı vardır
Biri aşka çıkar biri dermandır
Çiçeğe ne dersin bala ne dersin

Mutluluk var ama sızı da vardır
Mevsimin baharı güzü de vardır
Yolun yokuşu da düzü de vardır
Dikene ne dersin güle ne dersin

Maskeli olanlar söz ile söyler
Seni seven güzel naz ile söyler
Gönülden diyenler öz ile söyler
Yüreğe ne dersin dile ne dersin

Yol ayrımı varsa şaşmak da vardır
Bazen kalkıp bazen düşmek de vardır
Zirveye tırmanıp aşmak da vardır
Tepeye ne dersin bele ne dersin

Unutma ki değişmez bir kader var
Gitmek istiyorsan orda bir yer var
Bu işin sonunda acı keder var
Damlaya ne dersin sele ne dersin

Kuşları hür öter hür akar dere
Derdin varsa eğer vardır bir çare
Sığınmak istersen huzurlu yere
Beyaza ne dersin ala ne dersin

Hasan Torun 02.04.2014