1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1654
Okunma

Sen gittin ya azat olup pala dayı
S/üzülüp teneşire yatırıldı nefesim habersiz
İçerde her şey aynı değişmedi hiç
Güneş yine aynı solukça
Yine kirli çimentonun kırıklarını yalıyor
Tahtakuruları barınıyor kerevetin çatlağında
Hem de her yağmurda ıslanarak
Bizden evvelkilerin bıraktıklarıyla besleniyorlar
Ha birde bize yas/ak mavi gökyüzü var başımızda
Yalnızım içerdekilerden ayrı pala dayı
Biliyor musun içerdekilerin yalnızlığı benden de ayrı
Habire çentik kazanıyor duvarım ranzam
Kartallı baba kehribarıyla saf tutarken hep sorar
Emek sarf etmeden neye karşılık ödül verdiğimi
Nedenini bende bilmem ki
Dışarıdayken kıymet vermediklerimi okuyorum
Niyeyse başucu kitaplığıma doluşmuşlar
Vardiya değişimine yüz tutmuşken
Nazım girer sol koluma atarken volta hasretle
Volga kıyısında Verayla el ele sanırsın siması
Az ötede Can yücel heybetle şiir süpürüyor sohbete
Kahkahası namerdi boğar sanki t/aşarken saç örgülerini
Derken gardiyan rıza toplar bizi miskete doymadan yine
İki mektubum gelmişti dediğine göre usulca
Hasretle kapanıp dizlerine gönül rızasını aldım anamdan
Evvela İstanbul’u kokladım selamınla pala dayı
Hani bıraktığın kâğıt kalem var ya sana yazmamı istediğin
Kızma ama bir türlü biter diye yazamıyorum onlarla
Betonun çatlağına kıymıkla üst üste mıhladım
Çünkü onlar benim umudum yarınım senli geleceğim
Sen merak etme ranzana talip olduğumdan beri
Ç/ayın kokusunu daha çok seviyorum kirli sabahlarda
Ayakyoluna asılı ayna suretime bir başka gülümsüyor
Ulan paslı soğuk suyunda kör jiletle traş olmaya da başladım
Ki seni hep yanımda s/anayım alışayım yokluğuna
Fakat güvercinler konduğunda gözlerime u/yanıyorum
Geceler asılmadan bitmiyor be pala dayı bitmiyor
5.0
100% (1)