düşme hattında bekliyorum
aramızda averaj farkı
yanaşsam ofsayt hevesim
uzaklaşsam iddaa oranlarım düşüyor
ben küme düşmeden
dudaklarımı oku



dudaklarımda deprem
kör noktamda duruyorsun
seslensem duyamazsın
kaçma kendinden
sana söylediklerim bayram şekeri tadında
dudaklarımı oku




gözlerim sana çapulcu
çemeni sürülmemiş
dumansız kapsül oluyorum
üstüme üstlük deprem sıcağında
ne giysem yakışmaz oldu
dudaklarımı oku



sadece propaganda müziklerinde
şarkısız geçiyor Mart sonum
yaz saati başlamadan
sırtımda bir sürü ayak izleri
beni susturdular iken
dudaklarımı oku



akarsu ağırlığında saygım
yağmursuz günlerde çalışırken debisi
dökülürken tüy hafifliğinde
su basmamış menderesler çiziyorsun
ıpıslak bakışlarımda
dudaklarımı oku




seçime yalansız rampa kaldı
senin türkün uzanırken Uygura
harcanan bozuk günlerin yalanlarında
sol hevesim oturmamış ütopya
aydınlık günlere akınlarda resmine baktım
dudaklarımı oku



bakma yazdıklarıma sen
dudaklarımı oku sadece
kırıktır dilimin inceliği
çıtır çocukluğumun rezilliğinde
baba korkusu ile yetişmiş uçuklu dudak resimlerimle
kendime gelirdim kendimi bırakmadan
bağırmanın ağır gölgesiyle
çekilirken konuşmalarım tüneklerine
ben susma dilini kullanırdım
sağır hareketlerinde
lisanıma yabancılaştım
artık dilim kupkuru
yoğun yaşamadım sevgi dolu ev konuşması
yaşanmamış çocuk can heveslerim de
beni artık anladın
şimdi dudaklarımı oku




SERDAR SAN İZMİR 25.3.2014