0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1539
Okunma

Kömür siyahı gözleri vardı
Yalansız,
yasaksız bakan.
Korkardım gözlerine bakmaya
Düşerim diye gözlerinin en derinliklerine
Karşımda dururdu bahara selam veren karanfiller gibi
Zaten bahar onun gamzelerinde açardı ben için
O avuçlarında bir yudum mavilik getirirdi
Ben de zerdaliler toplardım ona avuç avuç.
Sıcak bir yaz ikindisinde
Yaşlı ceviz ağacı gölgesinde otururduk.
O şarkı söylerdi ben ise utanırdım.
Koşardık sonra
Ecelden kaçar gibi
Karşımızda dağlar,
bir gölge boyu uzaklığında.
Çıkardık en yükseğe,
en güzele.
Kalp atışını duyardık dağların
ve seyre dalardık Mezopotamya ovasını.
Karanlık çökerdi
Üşürdü Zeynep
ve ben üstüne örterdim yıldızlı geceleri.
Taşralı bir sevda yaşardık Zeynep ile
başkalarınca rivayet sanılan.
Oysa kimsesizlere bir umut,
kuraklığa bereketti sevdamız.
Severdim onu ele güne karşı,
severim aya güneşe karşı.
ve bilirdim hiçbir sevap yarışamazdı ,
ona sevgim ile.
Öyle riyasız
Öyle çıkarsız severdim
Bezâr/