Eskimiş bir sandalye
Islanmakta çamurlu yağmurlar altında
Belki hak etti,belkide etmedi diye
Düşümde yorsam da o bir sandalye

Bozulmuş tüm akordu dizaynının
Şakül kayık ,ama hala ayakta
Her gün bir vidası dökülür de kalıbının
Ben hala altın varaklıyım diye atakta

Ölmüyor küstah mağrur başlar belada
Akıyor gök kubbenin bedel ödeten suyu
Nicelerini aldı yedi tepe, toprakların altında
Arada merak ederim , çünkü orası bir kuyu

Hiç korkmadan alınır onca yük üzerine
Sabah olur akşam olur da bakılmaz öteye gidene
Hiç mi ders alınmaz onca taşın yazılı ismine
Akıl denen o yılışık acaba hangi deliğinde

Ağlar durur her yol kenarı bakışlarında
Eksilir bir boyası bedel ödediği akılsız başında
Köhne bir dört duvara hasret kalsada ruhunda
Yeri her zaman kaldırım kenarı teslimlerinde canında

Körelmiş bacaklarından biri varaklı olsa nafile
Kısa bir an bakışlar albenisine atılan nazire
Yayları oynamışta hala yapmakta kafile
Vah gidi bakıpta aldanana atılan zehirle

........................................................EMA