9
Yorum
11
Beğeni
4,7
Puan
1946
Okunma

Hoş geldin veda günüm
Bir izin versen
Üç beş kalp kırıklarını toplayıp cebime
Okuduğum masalın son yaprağını koparıp giderim
Dili saklı gözlerden dökülmeden damlalar
Düşüyorum artık bu şehrin kalabalık göbeğinden
Acılara teslim takılıyorum kafama göre
Ve acının gölgesinde
Tenimde soyunmuş yara kabuklarının izi
Kahırlanıp sürsem de gecenin matemini
Yıkık dökük bir harabenin içinde
Ruhumu serinletecek betona uzanıyorum
Üzerime örttüğüm gazete kağıtların altına
Çilesi bitmeyen garip bir yolcu düşer
Ellerinde nemden kokuşmuş ağır bir roman
Bilmem kaçıncı sayfasında ağlıyoruz
Geceye inat umudumuzu asıyoruz
Dişleyerek koparıyoruz urganın ucundan
Dudağımızda kızılın öfkesi ellerimizde özlemin tortusu
Döktüğümüz gözyaşına hiç bakmadan
Hiç bir itiraz kabul etmeden
Mavinin gözyaşıyla beslediği toprağa
Her mevsim bir ağıt ekiyoruz
Belki filizlenir sevdiğine kavuşur kavuşuruz diye
Şimdi biraz daha korkuyoruz
Ruhumun uçurumlarında
Vedalarım susarken ürkse de yalnızlığım
Ah bir gelsen diyorum
O kopardığım masalın yaprağına bir gömsen beni
Çocukça ruhumu okşasa ellerin kadere inat
Bir anlımdan öpe bilse yüreğin diyorum
Gözümü kırpmadan canımı teslim edeceğim kollarına
Artık helallik istiyor yol arkadaşım
Sahi adın neydi diye sorduğumda
Göğsüne saplanan yalnızlık dese de
Vedamı soyunup aşkın zekatını ödüyorum
Ze-ka-tı-nı ö-dü-yo-rum
23.02.2014. Pazar 14.12
[
5.0
91% (10)
2.0
9% (1)