1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1214
Okunma

elais masum değiliz
ne olur asma pervasız gülüşlerini kan oturmuş göz bebeklerime
biz
kelebekleri hapsetmiştik avuçlarımıza çocukca
kelebek tozu bulaştı çırpındıkca
ölüm sessizliğinin kol gezdiği parmak uçlarımıza...
kelimeleri tedirgin ettik
şiirlerden söküp bitip tükenmez kavgalara sürüklendik
sesimi soluğumu gömdüm ıslak kaldırımlara
kör sokak lambalarının ardındaki soğuk gölgelere
elais katlettim o renkli düşleri
bakma ellerime masumiyetin çığlıkları bulaşmış tenimize
elais her şiir
sevdaya ait virane yüreklere açılan kapıydı oysa
sadece adın adımın yanına başın omuzuma nasılda yakışıyor
o matem kuşanmış şehirden dön bir bak kasabaya
bahar boyalı biz yoksulu bir yanı düşük kıyama durmuş mevsim
koca dağın yamacında menekşeler boy vermiş
bahçede mor ortancalar saksıda pembe begonyalar dönmelisin...
elais
verandada bizli yedi renkli gülüşler eksik
üç nokta koyuyorum her mısranın sonuna tefsire muhtaç...
elais kasaba bizli sevinclere kollarını açmış
nisan yağmurları başlamadan göçerler dönmeden gelmelisin
çağlalar çiçeklendi
yol kenarında tel tel papatyalar her bahar biraz cennet kokar
yeni doğmuş bir bebek misali hadi dön öksüz baharımı cennet yap...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (5)