2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1185
Okunma

Çok uzun yıllar geçti aradan
Geçmeyip de ne yapsın
Su gibi akıyor zaman,
Ne kadar değişmişsindir;
Görmedim, bilemiyorum hiç
Değişmesen ne olacak?!
Lâf olsun, torba dolsun
Diye mi dedim sanki bunları,
Fakat hâlâ unutmadım
Unutamadım seni;
Gittiğin gün, gün gibi sıcak...
Biraz daha üstüme gelsen
Bana mısın demez,
Derinleşir içimdeki kuyu
Başlar baştan dönmeye bir çıkrık...
Emme basma tulumba
Basar beni bir hıçkırık
Taşar yüreğimin suyu
Yol bulur kendine
Bir türkü geçer içimden
’Yağmur yağar kadınım
Her dereler sel alır’
Şıpır şıpır akar gözlerim...
...
Bir de o şiirli Pazar
Hiç çıkmaz aklımdan
Kürk giyinip geldiğin gün
Altında başka giysi yoktu
Soyunsan aklım çıkar!
...
Neler yazdım senin için
Alıp, okuduktan sonra
Bakışmıştık uzun uzun
İşte o anlar hâlâ
Telefonun çalmıştı o ara
Kimdi arayan
Aramızda kalsın
İster istemez görüşmemiz
Kalmıştı bir b/aşka Pazar’a...
O Pazar bu Pazar
Derken işte
Söndü yüreğimin yangını,
Küle döndüm azar azar...
Ben artık seni değil
Sana çok benzeyen bir başkasını
Seni sevdiğimce seviyorum
Gözleri kuş üzümü,
Saçları bukle bukle
Buğday harmanı,
Gülüşü tatlı sencileyin...
Madem sen gittin,
Ben de artık gitmeliyim
Bu günlük de bu kadar
Diyeceğimi dedim, daha ne diyeyim,
Delicesine sevdamı
Delirdiğim günlere terk etmeliyim...
Peki ama bu yaşlar ne olacak,
Ne olacak bu hıçkırık;
İçim kırık, dışım kırık, düş kırık
Gittiğin gün, gün gibi sıcak...
Şaban AKTAŞ
14.02.2014 - 05.34