22
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
3149
Okunma

Şu gönlüm ki kavalına sus demez
Çoban ile koyunlara kır oldum
Kurda kuşa yem olmayı istemez
Muhannete ser vermeyen sır oldum
Yarınlara umut eken toprağı
Sevgi ile yeşertilen çorağı
Hakikate varmak için durağı
Ummanlara sürükleyen yer oldum
Mertebeye ermek için yüz yüze
Eteğinde bağdaş kurup diz dize
Sıra dağlar ile gelip göz göze
Doruklara sevdalanan kar oldum
Aklı işgal eden sözün gereği
Zahirde görünen mana gerçeği;
Manadan yüz bulan sözün dileği
Kaviliğe cihet koyan zor oldum
Gönülden gönüle varmak ülküsü
Besler aşığını vuslat türküsü
Ah bir geçit verse gurbet köprüsü
Kederimi anlatmaktan zar oldum
Hal böyle olunca yârin ilinde
Yanık türkülerin sevda dilinde
Uğrun uğrun hasret yüklü yelinde
Melalinden teli kopuk tar oldum
Ömüre kamçıdır dilin nihanı
Aşka giden yolda yetmez lisanı
İnsanla imtihan eder insanı
Keder çeken sahnelere sur oldum.
Nezahat YILDIZ KAYA