İnler inler karanlık inler
İnsan için hiç değiller
Milyonlara göz diktiniz
Yetmedi mi yüzler binler…


Geceyi, karanlığı sever onlar
Söz gelimi sansarlar
Tavukların korkulu rüyası
İşte kan emici yarasalar
Varsayalım ki iktidarlar
Haberin var mı?
Olmayacak

En karanlık mağaralarda, inlerde bile
Pili tükenmiş el feneri ile
Yolunuzu bul/ama/manız için
Gözleriniz bağlanacak
Dudaklarınız da açılmaz bir mühür
Yüreğinizden çıkaramadığınız
Binlerce gün görmemiş küfür
Ve püfür püfür esen yelde
Birazcık iğde kokusu
Toprak kokusu
Gül kokusu burnunuzda

Ve dönen dolapların içinde
Pis kokular size yabancı
Ey! Hancı
Bir bardak köpüklü ayran getir de
Ferahlansın sansür konmuş yüreğim
Üzerim açık saçık
Örümceklerin ellerindeyim
Ama ağ bağlantım kalmamış dünyayla

Seçme hakkım var Allah için
Hatta sözde seçilebiliyorum da
Haline münasip anketlerde yapabilirim

Gül dalında öten bülbül
Haberin var mı?
Bu gün kaç sansar, kaç tavuk
Kapımı çalan hangi dalkavuk

Ah be gelin ayşem
Üç çocuk, işsiz koca,
Ekmek, bulgur, soğan sarımsak
Gözünün altında morluk
Yokluk bir kader
Kim kara kim ak

Hangi kapatılmayan parkta bağırsak
Sansür var, sansür var
Her şeyi talan ettiniz
Özgürlüğümüzü çalmayın hırsızlar…

İnler inler karanlık inler
İnsana göre hiç değiller
Milyonlara göz diktiniz
Yetmedi mi yüzler binler…