1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
926
Okunma
iki elim cebimde
bir martı konuyor denize
bir dalga karşı kıyılarda
hasret gideriyor benle
bir dağ büyüyor bir çiçek gülerek
açıyor utanmaz uzaklarda
bir kasaba belki büyük şehir
uyanıyor gerinerek
ey uslanmaz rüzgarlar diyerek
kalkışıyor bulutlar
bir yerden bir yere
bir denizden bir diğerine
konuyor serçe kanadıyla
kırık bir gül dalına
giderek uzaklaşıyor her şey
sular mavileşti mi bilmem
kar kumları erimiyor
soğuk donmuş bir hal
gibi geziyor benliğimde
bu sonbahar olmadı kış
korkularım taptaze içimde
taşlar yüksek tepelerden
yerleşmek için düzlüğe
saat ağır ağır işliyor
bir gece; gündüzü meçhul
ay parçaları düştüğünde göle
parıltılar, parıltılar, parıltılar
gitmek için göklere
bir sandal içinde
münir
2014
buca
5.0
100% (2)