2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1218
Okunma

Yaşımız elliye geldi geleli;
Deli poyraz gibi esemez olduk…
Eskiden ormanı budardı balta;
Vallahi bir dalı kesemez olduk…
Unuttuk baharı, unuttuk yazı;
Kalmadı ağzımın tadıyla, tuzu;
Tosbayla yarışsam yetiyor hızı;
Arkadaş düz yolda koşamaz olduk…
Gözümde tütüyor baklava, börek;
İçi ceviz dolu tandırda çörek;
Aman çatal kaşık neyime gerek;
Çay dolsa bardağı taşımaz olduk…
Tay gibi yüreğin tükendi hırsı;
Bir bana söküyor hanımın forsu;
Eskiden zorluydu elimin tersi;
Karadeniz gibi taşamaz olduk…
Nerede bu eros denilen peri;
Kurudu yüreğin damlayan teri;
Gözlerden uzakta ışığın feri;
Çamaşırı ipe asamaz olduk…
Boşuna demek ki bu kadar çaba;
Vallahi taş gibi duruyor ebe;
Bayramlık ağzımı açtırma Dede;
Hastane yoluyla küsemez olduk…
Ali ALTINLI – 01/02/2014
Saat:18:19
5.0
100% (5)