Rüyamda, uçurumun kenarında gördüm seni.
Başını düşürmüş önüne, dalmış derinlikleri
Yaprak olup savurmuş, acı matemine kendini
Gözlerinden süzülürken, dikenindeki zehri.

Hüzünlenir, duymazdan gelir nameleri
Gecede ararsın, güneşin sıcak nefesini
Acıları, ruhuna çoktan yüklendiğini
Bilmez misin, haykırışların kifayetsizliğini

Bir de o kadar amansız, öyle bir dert ki
Yüreğin nihavend , hüzzamla kaybolma şimdi
Hiçbir yol bulamazken seslenir yüreği
Göz yaşlarını nasıl saklar o beyaz naif eli

Uçsuz bucaksız sema da uçarken hayali
Vuslatın adı değil mi gözündeki nemi
Bir ses duyarsın bitkin düşer bedeni
Arzular şelale olsa dökülemezsin değil mi

Batan güneşin kızıllığı yakar cemalini
Dalıp gider gözlerine bakar ahenk denizi
Yüreğini sarar bilemediğin içinde gizemi
Meçhulü bulamazsın arama bilemezsin ki

Sana uzanacak bir gün manalı hoş aksi
Dokunacak ellerine okşayacak yüreğini
Ruhunda yeşerttiğin o kutsal emelini
Bırakıp salsan yüreğime olmaz değil mi

Düşünürsün ılık bir yaz yağmuru gibi
Alevlenmiş nar, kavurur yakar yüreğini
Bırakıverirsin tüm benliğinle bedenini
Seni düşünürüm senin düşündüğün gibi

Kulağına fısıldarım ince bir melodi
Dinledikçe mest olur, aklın hercai
Soğuktan değil, dikleşen tüyleri
Bir haykırış var ki, sebebi belli

Gözlerini bilirim uyku girmez geceleri
Sigaranı çekersin hasreti çeker gibi
Her daim hissetmek, arzuladığın sesi
Bilmez mi bu sefil, gün be gün eridiğini

Her şarkıda her makamda artık benliğim
Gül bahçene son bir nefes olmaya geldim
İşte geldim bilmesinler sonsuza kadar….
ŞimalGüney!! (HA )

16 EYLÜL 2009
04:00 - 06:00