1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1101
Okunma
Bir avuç yem neyine yetmez ki
Uçmaya hevessiz güvercinlere
Çatılar beklemişken gün boyu
Dünden kalmış bir tekne
Sallanıyor beklerken koyu
Bir ağaç dalı kırık yalnız
Dibinde Kimsenin inmediği bir kuyu
Yapraklar düşse de zamansız
Ne çıkar kim soruyor çocukluğumu
Bir avuç kar neyine yetmez ki
Açmaya hevessiz kardelenlere
Tepeler beklemişken yorgun bulutu
Dünden kaçmaya hazır bir güneşe
Kızıyor fakir bükülmüş boynu
Bir sokakta küçük ev dumansız
Üşümüş kardeşim zor çıkarken soluğu
Kış bastırmış öyle acımasız
Ne çıkar kim soruyor doyduğumuzu
Bir avuç toprak neyine yetmez ki
Cennete isteksiz göçenlere
Mezar güneşsiz bekliyorken suyu
Dünden ağlamaya hazır gelenlere
Sarılır bir anne boş kalmış koynu
Bir bahçede kopuk oyuncak sancısız
Gülüyormuş Alicik ailenin sonuncusu
Görüyormuş melekleri yalansız
Ne çıkar kim soruyor boşluğumuzu…
Dr.süreyya önder
5.0
100% (1)