Geceyle sohbet etmek, efkara bulannmaktır
Zamana dokunanlar, farkında değil midir
Hüzün sahralarında, boş yere dolanmaktır
İntizar dişlisinin, çarkına meğil midir

Çarkına meğil midir, asumanda feleğin
Çilegahta pişsen de, halis değil dileğin
Ucu pullu bir nağme, getirmedi ulağın
Didardan düşüyorken, tavsiyen eğil midir

Tavsiyen eğil midir, alnından ter inerken
Yalnızlık ve yorgunluk, gözlerine sinerken
Saçının tellerine, renk cümbüşü binerken
Çaresizlik kol gezip, bu gece dağıl mıdır

Bu gece dağıl mıdır, Birkaç kadeh içipte
Unutmak mı her şeyi, alkol ile uçupta
Kenar, köşe yerlere, kendinden de kaçıpta
Beterden, beter olup, dert ile yığıl mıdır

Dert ile yığıl mıdır, kahır vahitlerinde
Sıcak duygu ne gezer, mermer lahitlerinde
Sevmeyi bilmeyenler durmaz ahitllerinde
Asl’olmayan hülyada, sessizce boğul mudur

Sessizce boğul mudur, dertlerinle baş başa
Ey hazan adlı dilber, sözüm geçerdi taşa
Şafak türkülerinde, diyorsun ki git yaşa
Sevda güftelerinde, gelen ses çağıl mıdır

Gelen ses çağıl mıdır, aşığını çıldırtan
Kara sevda olup ta, sevenini yıldırtan
Şartsız kabul ederek, Ferhat’a dağ deldirten
Sen sal gönül kuşunu,Lüzumsuz bağıl mıdır

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

DİDAR: Yüz, çehre
VAHİT: Bir, tek
LAHİT: Kapaklı, süslü mermer mezar
AHİT:Kendi kendine söz verme, üzerine alma
ÇAĞIL:Irmak ve derelerde akan su sesi
BAĞIL: Varlığı, başka bir şeyin varlığına bağlı olan,görece,izafi,nispi