Bir rüyanın eşiği billurlaşır dem be dem.
Sükutun kanatları ipekleşir naz ile.
Çayın has rayihası olur dudağa merhem.
Buğusu sarmaş dolaş sükutun niyaz ile.
Huzura beste yapar çayla hem dem olanlar.


Naz süzülür su güler bardaktan ışıl ışıl.
Çaydanlığın karası bin efsane anlatır.
Çayın coğrafyasında kırkla çarpılır bir yıl,
Çaya nağme yazılır berraklaşır kırk satır.
Sükun semtine sapar çayla hem dem olanlar.


Gökyüzü sere serpe eleğimsağmalar sır.
Bulutlar hicret eder Leylanın ülkesine.
Mecnun’un yüreğinde hasret sürer kaç asır.
Gözcü olur melekler çayın definesine.
Yıldızlara göz kırpar çayla hem dem olanlar.


Turnaların rüyası demliğin gördüğü düş.
Sılaya selam olur gurbet elde türküler.
Karanfil katresinden katredir demde gülüş.
Camdan saray içinden dem dem gül misal güler.
Meserrete el çırpar çayla hem dem olanlar.


Semaverin içinden geçeni demlik okur.
Güneşin hayalini yansıtır çay bardağı.
İnce belli cerenler ipekten kilim dokur.
Çay suyunun damlası hep gönle atar ağı.
Demden konfeti kırpar çayla hemdem olanlar.
Ankara,09.01.2013 İ.K