1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1175
Okunma
Atatürk’ü kaybetmek bir hüzündür sokaklarda
Ve bekleyen bir gençtir yanı başında
Ekilen bir fidandır toprağının her karışına
Günden güne sulanan, sulandıkça yeşeren...
Atatürk’ü kaybetmek küçük bir kız çocuğudur gözlerde
23 Nisanlarda boncuk boncuk dökülür göz yaşları.
Atatürk’ü kaybetmek paramparça cam kırıklarıdır kalplerde
Üstünde yürüdükçe acıtan,
Bir o kadar da hırslandıran...
Kara tahtaya yazılmış bir harftir, bir sözcüktür,
Bir cümledir Atatürk.
Binlerce evladı olan bir baba belki...
Belki de kendini sözleriyle yaşatan özdür,
Özdeyiştir Atatürk.
Bilinen, anımsanan ve hatırlanan bir gelecektir o.
Bu vatanın her karışında,
Her taşlı yollarında biliriz onu.
Gökyüzüne yazılmış adıyla tanırız onu.
Her yerde takip eder bizi, gençleri...
Gelmiyor onun gibisi,
Ve gelmeyecek de.
Uçan kuşlar, yeşeren çimenler
Ve hatta gülümseyen yüzler ona borçludur.
Duyduğumuz her ses, her kahkaha,
Her hıçkırıktır o.
İçimize çektiğimiz nefestir Atatürk.
Kulağımıza fısıldayan bir melek...
10 Kasımlarda ağladığımız bir adam değil;
74 yıldır özlediğimiz bir liderdir o.
Gözlerine susadığımız bir denizdir Atatürk.
Unutmuyoruz onu; fakat yokluğu çok belli.
Atatürk’ü kaybetmek bir ağıttır dudaklarda,
Bir dövmedir kalplerde
Ve bir tutkudur vazgeçilmeyen.
O, bir aşktır sevdikçe, besledikçe büyüyen.
Çağlayan bir ırmaktır o.
Atatürk’ü kaybetmek önsözdür kitaplarda,
Haykırıştır boş diyarlarda,
Tekrarlanan yankıdır kulaklarda.
Bir mumdur karanlığı aydınlatan,
Çağdaşlığa ışık tutan.
Atatürk’ü kaybetmek bir gözyaşıdır
Akmaya hazırlanan.
Hızlı çarpan bir kalp,
Kusursuz bir bekleyiştir o.
Bir ündür Atatürk.
Ne el uslanır onu yazmaya;
Ne de kelimeler yeter onu anlatmaya...
Margherita...
Saygıyla Anıyoruz...
5.0
100% (4)