2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1635
Okunma

Gökkuşakları kucaklamıştı meltemli dağları
Çamlığın doruğundan denizi seyrediyorum
Gecenin kıyısında lavanta kokulu rüyalar
Sürgün günlerimin aşkları kalbimi kuşatmıştı
Sonbahar güneşleri doğmuştu meyhane balkonuna
Gurbetin leylak bahçelerine dökülüyorum
Poyraz demetleri gece denizinin koynunda
Okşayarak akıyordu gözlerimden ihtiyar yüzüme
İlkbahar meltemleri açılıyordu denizin kalbine
Aşkın semaverinde hasret mevsimi tütüyor
Üşüyen zamanlar geçiyor gurbetin trenlerinde
Gözkapaklarım yorgun rüyalara kapanmıştı
Yorgun rüzgârlar uğuldayarak ağlaşıyordu
Akasya gerdanlığının dallarında altın pırıltılar
Dinliyorum zamanın efsanelerini kalbimden
Tanyerlerinin alevleri yanıyor geceden
Rüyanın kanserine beyhude gülüşler akıyordu
Zaman ağlarını topluyordu kaderin denizinde
Çamlığın tepesinden bulut kervanları geçiyor
Koruluğun heybesinden meltemli gülüşler saçılmıştı
Buram buram özlem kokuyor deniz
Sürgünlük mektuplarım hatıra defterimde
İntizara kıyamıyorum beyhude dualarımda
Sahillerden aşkın sürgün rüzgârları geçiyor
Çamlığın rüzgârları dağlardan denize seriliyordu
Uçuşuyordu yakamoz demetleri yıldız limanlarında
Kalbin ıslıkları gecenin doruklarını kuşatıyor
Ayın renkli gülüşleri dağların kucağında
Sen hep beni meltemli gülüşümle tanırsın
Hep böyle gökkuşağı renkli aşklarımla beklerim
Hâlâ içiyorum aşk ile sahilin meyhanelerinde
Beyhude aşklardan kalma bergüzar hüzünlerimle
5.0
100% (2)